» Hayatta bazı isteklerimizin gerçekleşmesi sürecinde uzun süre bekleyebiliyoruz.
» İş arıyorsunuz, evlenmek istiyorsunuz, müşterileriniz çoğalsın istiyorsunuz, hastalığınıza şifa arıyorsunuz, bir sevdiğinize kavuşmak istiyorsunuz, üniversiteyi kazanmak istiyorsunuz vs. Uzun süredir bekliyorsunuz.
» Bu durumlarda nelere dikkat etmeliyiz?
» Fiilî ve kavlî duâda eksikliklerimiz var mı, kontrol etmeliyiz.
» Kesinlikle, istek odağımızı Cenab-ı Hakk’a çevirmeliyiz. Başka tüm ‘sebep’ bildiklerimizden umudu kesmeliyiz.
» İsteklerimizi gerçekleştirmeye insanların gücü yetmez, sadece Allah’ın gücü yeter.
» İnsanların yetki ve pozisyonları değişir, sadece Allah’ın saltanatı dâimîdir.
» İnsanlar sizin talebinizi unutabilir veya ihmal edebilirler, Allah katında ise talebiniz sürekli biliniyor. Asla ihmal edilmez; bekletiliyorsa, öyle olması gerektiği içindir.
» İnsanlar sizi tanımaz ve sizin için asıl neyin iyi olacağını bilemezler, oysa ki Allah sizi tanır ve hakkınızda neyin hayırlı olacağını bilir.
» Sürecin Allah’ın bilgisi ve iradesi dahilinde gerçekleştiğini hatırlamalı ve ‘takdirin en uygunu, en güzeli’ olduğuna itimat etmeliyiz.
» Siz, kendi bildiklerinizle ve içinde olduğunuz ruh halinizle sınırlanmış durumda talepte bulunuyorsunuz. Allah ise hakkınızda bir takdirde bulunurken, zaman, bilgi, duygu gibi sınırlar olmadan karar veriyor.
» Bu sonuçla, Allah sizi müstakbel bir tehlikeden koruyor da olabilir.
» Bu sonuçla, Allah sizi ‘o anda sizin akıl edemediğiniz’ bir başka talebe yönlendiriyor da olabilir.
» Hiçbir zaman ümidi kesmeden, ‘hayırlı olan sonucu’ Allah’tan istemeye devam etmeliyiz.
» Bilmeliyiz ki, zaten dünyada her istediğimizin kısa zamanda olacağı, her duamızın kabul edileceği garantisi yoktur. Bu durumun yaşanacağı yer, dünya değil Cennet’tir.
Ağu 08, 2010
Leave a comment
in Hayat ve İnsan