Varlığa kavuştuğumuzda, “hayatsız olmanın” ne demek olduğunu bilmezdik. Kendimizi bildik bileli hayatın tam ortasında bulduk kendimizi. Allah, hayatı yarattı. Renkliliğiyle, hareketiyle, canlılığıyla, hayatı yarattı. Topraktan, balçıktan yarattığı insana ruh üfleyerek ona da hayat bahşetti. Nefes nefes her an yeniden yarattı bizi. Her an yeniden hayat verdi. Âlemlerin sahibi, âlemlerin hayat kaynağıdır. Hayy’dır. Bizimle birlikte, beraber yaşadığımız her şeyin de hayat kaynağıdır. Bize olduğu gibi, annemize, babamıza, eşimize, çocuklarımıza, dostlarımıza, hayvanlara, çiçeklere, meyvelere, ağaçlara, hücrelere, yıldızlara, göklere ve yere hayatı veren, Hayy’dır.
Allah, varlığı yaratıp hayat veren Üstün Kudret Sahibi değildir sadece. Varlığı devam ettirendir. Hayatı kıyamda tutandır. Nefesin arkasına nefes katan, canın üzerini canla sarmalayandır. Tüm varlığı idare eder. Muhteşem sisteminin her zerresi, her an Hazret-i Kayyûm’un elindedir. O’nun varlığı, başkasına bağlı değildir. Hiçbir zaman sönmez O’nun varlığı. Zamanın başlamadığı zaman da, mekânın olmadığı mekânda da var olan ve her şeyin varlığı kendisine bağlı olan, Kayyûm’dur. Allah Kayyûm isminin yansımalarını âlemden bir an çekse, âlem de kalmaz, âlemin içindekiler de. Büyüttüğümüz her şeyin de küçümsediğimiz her şeyin de varlığı Allah’ın onu var tutmasıyladır.