Kâinatın her zerresi rahmetle yıkanmış, varlıkta görülen her renk rahmete boyanmıştır. Kulaklara değen her ses rahmetle fısıldanmıştır. Neye baksanız, neyi dinleseniz, neye dokunsanız, üzerinde merhamet izleri bulursunuz. Sonsuzluğun yaratıcısı, yaratışında eserleri için hayır irade etmiş, onlara merhamet etmiştir. Sonsuz yüceliğin sahibi olan Allah, kendini en çok ve en önce Rahmân olarak tanıtmıştır. O, Rahmân’dır. Rahmeti her an var olandır. Rahmeti herkesi kapsayandır. Rahmetinin bir yansıması, bize bizi hediye ederken, bir yansıması Cennet’lere kapı açar.

Annelerin çocuklarına merhameti, güçlülerin güçsüzlere şefkati, âleme neşe katan varlıkların yardımlaşmaları, Allah Rahmân olduğu içindir. Meyvelere ve çiçeklere sürülen İlâhî parfüm, günbatımına ve bulutlara çizilen İlâhî âhenk, yağmur yağmur indirilen İlâhî rahmet, Rahmân’ın merhametinden taşan sızıntılardır. Allah, sonsuz merhametini bazen acıkanlara verdiği rızıkla, bazen hastalananlara verdiği şifâyla, bazense muhtaçlara verdiği devâyla konuşturur. Sonsuzluğun müjdesini taşıyan Kutlu Elçi bile, Rahmân tarafından “âlemlere rahmet” kılınan bir ikramdır.